Koronavirüs ve Tedarik Zincirinde Kamçı Etkisi

Procter&Gamble (P&G) 90’lı yıllarda kamçı etkisinin tanımını yapan ilk firmaydı. Lojistik yöneticileri en çok satan ürünlerinden biri olan Pampers’ın sipariş numunelerini incelerken, ürün akışlarında ufak talep dalgalanmaları fark ettiler. Sonrasında ekip, distribütörlerindeki siparişlerine daha yakından bakarken, daha büyük bir değişkenlik olduğunu gördüler. Son olarak verilerini hammadde tedarikçilerine karşı kontrol ettiklerinde, daha büyük değişkenlik keşfettiler. Büyük resme baktıklarında; tüketiciler ürünü küçük varyanslarla talep ederken, tedarik zincirinde tedarikçiye doğru gidildikçe sipariş değişkenlikleri artmaktaydı. Bu durumu kamçı etkisi (bullwhip effect) olarak adlandırdılar.

 Görselleştirmek adına okuduğum bir makaleden grafikler paylaşmak istiyorum. Grafikten görüldüğü üzere tedarik zincirinin alt kısmında (müşteride) verilen küçük değişkenli,düzensiz siparişler, üretimde büyük karışıklıklara yol açabilir. Bu durum tedarik zincirinin verimliliğini düşürür. Bu nedenle işletmeler öncelikle bu sorunun sebebine odaklanmalıdır. Farklı sektörlerdeki farklı firmalar için bu durumun çok farklı sebebi olabilir. Örneğin;

  • Fiyat değişimleri: Alışveriş modelinin tüketim modelini yansıtmadığı ve satın alınan ürünlerin miktarlarındaki değişikliklerin, ürün tüketimindeki değişikliklerden çok daha büyük durumlarda fiyatlarda dalgalanmalar yaşanır. Bu durum kamçı etkisini tetikler.
  • İletişim eksikliği: Tedarik zincirindeki her bağlantı arasındaki iletişim eksikliği sebebiyle tüm süreçlerin verimli bir şekilde çalışması zorlaşır. 
  • Talep bilgileri: Bir ürüne ait mevcut talebin tahmin edilebilmesi için geçmişe dair veriyi esas alınmaktadır. Bu durum gelecekte oluşabilecek talep dalgalanmalarını öngörmeyebilir.

Kamçı etkisinin olumsuz etkisi, şirketler için artan maliyetler olabilir. Bu etkiye neden olan değişkenlerden ötürü şirketler çok fazla ya da çok az stok tutabilir. Yanlış tahminlenmiş taleplere dayalı aşırı siparişler envanter maliyetlerinin artmasına neden olur. Tam tersine stoksuz kalmak, firmaları müşteri kaybı ile karşı karşıya getirebilir.

Gelelim yazımın asıl diğer konusuna.

Ülkemizde 11 Mart 2020 günü ilk vakanın açıklanmasından sonra toplumda büyük bir panik durumu yaşandı. İnsanlar yaşadıkları panikle marketlere koşup toplu miktarda alışveriş yaptılar. Birçok ürün raflarda tükendi. Tabii bu panik halinden en çok etkilenen, firmaların tedarik zincirleri oldu. Artan talebe karşı firmalar stoksuz kaldı. Koronavirüs salgını bize tedarik zincirlerinde kamçı etkisinin nasıl oluştuğunu gösterdi. Bazı ürünler stoklarda tükendi, market rafları boşaldı ve doğal bir arz-talep dengesinden dolayı fiyatlar katlandı. Tedarik sorunları nedeniyle üretim yapan fabrikalar üretimi durdurmak zorunda kaldı. Evden çıkmak istemeyen insanlar online siparişe yöneldi. Örneğin; ABD’de bu ay çevrim içi alışveriş yapan aile sayısı 40 milyona ulaştı. Tesco, Carrefour, Peapod gibi dev süpermarket zincirleri günlük sipariş trafiklerinde büyük dalgalanmalar yaşadılar. Birleşik Krallık’taki Ocado, (en gelişmiş e-ticaret operasyonu) son günlerde bazı saatlerde normal işlem seviyelerinin 100 katını işlediklerini, karşılaşılan yoğun talebi karşılayabilmek için sipariş almayı durdurduklarını ve websitesine erişimi kapatmak zorunda kaldıklarını duyurdular.

Kargo firmaları yoğun mesaide çalışmaya başladılar. Sınırlarda tır geçişleri durduruldu, şoförler 14 günlük karantina altına alındı. Acil siparişler havayoluna kaydı ancak seferlerin iptalleri sonucu yük kapasitesi düştü. Sonuç olarak, tedarik zinciri büyük hasar gördü!

Son olaydan çıkarabileceğimiz sonuç ise, daha dirençli tedarik zincirleri kurmamız gerektiğinin ne kadar önemli olduğu göstermektedir. Dirençli tedarik zincirleri için şeffaf bilgi akışının tüm paydaşlarca sağlanması; güvenilir ve doğru bilgiye, zincirin tüm elemanlarınca ulaşılıp, senkronize hareket edilmesi çok büyük önem taşımaktadır. İletişim sorunlarının önüne geçilmesi için; üreticiler, distribütörler, tedarikçiler ve perakendeciler bilgi paylaşımı ve tahmin konusunda iş birliği yapmalıdır. Bu iş birliğinin tedarik zincirinin tüm aşamalarına inebilmesi ve tüm taraflarca şeffaflığın sağlanması konusunda Blockchain teknoloji son dönemde sıkça konuşulan konular arasında. Bu konuda okumalar yapmaktayım, bir gün bu konuda da yazmak istiyorum.

İçinde bulunduğumuz dönemin en kısa sürede geçmesini temenni ediyor, bu yazıyı okuyan herkese sağlıklı, mutlu günler diliyorum.

Sevgiler!

Yararlandığım kaynaklar:

Wins, M. (2018, January 26). Understanding the bullwhip effect in Supply Chains. Supply Chain Academy: supplychain-academy.net/understanding-the-bullwhip-effect-in-supply-chains/ adresinden alındı

SCUKANEC, A., ROGIC, K., & BABIC, D. (2007). BULLWHIP EFFECT IN SUPPLY CHAINS. Distribution Logistics Preliminary Communication, 289-293.

Koronavirüs ve Tedarik Zincirinde Kamçı Etkisi” için bir görüş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön